Timur Alp Büyüyor:))

Timur Alp Ağkuş

29 Haziran 2011 Çarşamba

Bazuka / Murat Uyurkulak

"İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık arasındaki o dönem araf misali; kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezartaşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor..."
2002'de yayımladığımız ilk romanı Tol, Bir İntikam Romanı'nın ardından, 2006'da Har, Bir Kıyamet Romanı gelmişti. Murat Uyurkulak bu kez hikâyeleri ile okur karşısına çıkıyor: Tutkular Kitaplığı; Kurtuluş On İki; Kuş Yuvası; Pembe; Aşk, Yalnızlık ve Bazuka; Şarap; Derviş; Kırmızı ve Gülsüm.




Murat uyurkulak'ın çeşitli yerlerde yayınladığı hikayelerin toplamı bir kitap.O kadar güzel ki bir günde bitiyor ki ben tatilde okudum.Şimdi bir kez daha okusam da tazelesem cümlelerimi diyorum.içindeki beni bitiren bazı cümleler şöle ; 



Aşk değil midir nihai ismimizi koyup bizi kendimize hamile bırakan, kendi kendimizi doğurmamızı sağlayan ve ortaya çıkan bebeği önce mucize sonra hilkat garibi, veya tam tersi kılan?

iki ekmek dedi funda, iki ne güzel bir sayıydı. bir lira dedi tahir, bir ne güzel sayıydı. beş lira uzattı funda, lira ne güzel bir paraydı. kasadaki hazneleri karıştıra karıştıra dört lira bulup uzattı tahir, kasa ne güzel bir aygıttı. teşekkür ederim dedi funda, teşekkür ne güzel bir kelimeydi. rica ederim dedi tahir, etmek ne güzel bir fiildi...

"İnsan çocukken büyük bir saadet ülkesinde yaşıyor. Sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. (...) Yetişkinler zombilere benziyor."


"Yaşlıların yetişkinliğin arafını unutmasına bunaklık diyorlar, çok yanlış, onlar unuttukça hatırlıyor."

Bu liste epey uzuyor siz okuyun bakalım siz hangilerinin altını çizeceksiniz.

28 Haziran 2011 Salı

Halikarnassos :)

Bir hafta o kadar güzel ve çabuk geçti ki hiç bitsin istemedik.Ama her güzel şeyin bir de sonu var işte ama geriye hos anılar kaldı , onlardan bir kaçı..

                                           tatil böle sakin bir şey işte:)

                                             bu evlere bayıldım.
                                    1 numaralı alışveriş mekanım oldu kendisi:)
                                                      :))
                                      böle cafeler de var bu memlekette:)
                                   bunlardan kedili olan artık benim:)
                          korkarsın binme diyen kocamı dinlemediğim için cok mesudum:)
                                          
                                Gülse Birsel'in bu kitabı tam da yazlıktı:))
                                           böle de bitti işte bu güzel tatil:))

14 Haziran 2011 Salı

Har Bir Kıyamet Romanı / Murat Uyurkulak

Murat Uyurkulak'ın okuduğum ikinci kitabı.Har'ı böle tanımlamış yayınevi; Bu ülke, ki Netamiye derler adına, ulu bir ejderhanın mide fesadından doğdu. Biz oradaydık, gördük her şeyi. Kıyametin yarım boy küçüğü bir alamet gündü. Yalan elbet, ulu falan değildi ejderha. Kanatlarından irin saçan, pespaye bir yaratıktı aslında. Hastaydı, uçarken kusuyordu sürekli. Şöyle son bir kez titredi, süzülürken ağzını açtı ve macunumsu fokurdak bir sıvıyı, uzun ince kilimler misali, kadim suyun ortasına seriverdi. Ejderha olgun bir armut gibi yere düşerken, macunkilim de hızla katılaştı, kabarcıklarından dağlar vadiler denizler hasıl oldu, bu ülke böyle vücut buldu.
Üzerinden her daim ekşi kokulu dumanlar tütmesi ondandır."
Yazar kitabında hayali bir dünya kurgulamış adı Netamiye!
Yakın tarihimizi fantastik kahramanlarla ve zeki cümlelerle aktarmış bize yazarımız.Birsürü yamuk insan ve onların hikayesi aslında bizim hikayemiz.
Ben Tol kitabını önce okuyunca daha yüksek bir performans bekleyerek okudum kitabı bu tabi ki birazcık hayal kırıklığı yaşattı bana.Naçizane tavsiyem Tol'u önce okuyun ve mutlaka okuyun.Yetenekli kalemi kahramaları cok iyi işlemiş.Fantastik öğelerden hoşlanmadığım halde cok sevdim bazı karakterleri.Neler yazabilirim bilmiyorum çünkü tarifi zor bir kitap.

"çizmeleriyle meşhur bir yazarın karıştırılmış romanlarını basınca, acil servisler kahkahadan tıkananlarla tıka basa doluyor.O romanlar ,hayat da kurtarıyor.bir kış gecesi,dağ başında bir istasyonda mahsur kalan yolcular, çizmeli yazarın kitaplarını sesli sesli okuyup gülerek donmakta kurtuluyor"kitaptan alıntıdır.

 Okunacak listenize Murat Uyurkulak Kitaplarını eklemeyi sakın unutmayın!!

7 Haziran 2011 Salı

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!: "“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."

6 Haziran 2011 Pazartesi

Moda Sahili

Pazar günümüzü Moda da çimlere yayılmak, boğazı seyretmek; yani bol oksijenli birgün geçirerek değerlendirdik.

                           Çimlerden burayı epey kestikten sonra kendimizi orda bulduk:)


                                       


             iki kişi dışarı çıktık mı hiç yanyana fotomuz olamıyor diye kendi kendimizi çekme çabası:)

                                   

1 Haziran 2011 Çarşamba

Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın / Umberto Eco - J.C. Carriere

Senarist, tiyatro, sinema kuramcısı ve uygulamacısı ayrıca denemeci olan Jean-Claude Carriere ile (herhalde ünvanlarını saymaya gerek olmayan) Profesör Umberto Eco'nun sohbetleri "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın" adıyla okurlara sunuldu. İki muhteşem entelektüel; kitap, okuma, bunlara yönelik alışkanlıklar, eğilimler ve bilgi üzerine konuşuyorlar. İkilinin kitap koleksiyonu merakına yönelik güzel şeyler de var kitapta..."İki sanat insanı, e-kitap'ın bildiğimiz kitabı yok edip etmeyeceğini tartışıyor. 

Kitapla haşır neşir biri olarak hatta bunun ticaretini yapan biri olarak elektornik kitabı kabul etmek istemiyorum.İki usta arasında ki bu keyifli sohbete dahil olmak güzel.Can yayınlarını bölyle bir seriyi başlattığı için tebrik ederim.
İki sanat insanı, e-kitap'ın bildiğimiz kitabı yok edip etmeyeceğini tartışıyorKitabın son konusu  ise özellikle bizim gibi sahafiye kitap satanların sıkça karşılaştığı hazin bir sonu masaya yatırıyorlar.
İnsan Öldükten Sonra Kütüphanesine Ne Olur?