Timur Alp Büyüyor:))

Timur Alp Ağkuş

14 Ekim 2010 Perşembe

Surname / Yiğit Sertdemir


Surname ŞEhir tiyatrolarının bu seneki oyunlarından biri.

Kocasının ölümünün ardından açtığı sahafında, özel bir nedenle geceyi bekleyen Sühendan Hanım, kocasına ait hiç görmediği notlarla karşılaşır. Bu notlar, kocasının kendisi için düşündüğü "sözde şenliğe" dair fikirleri içermektedir. Yazılanları şaşkınlıkla okumaya başlayan Sühendan Hanım; kendisini bir düşün içinde, geçmiş ile bugünün İstanbul'u arasında gerçekleşen bir şenliğin tam ortasında bulur.

Keyifle yazıldığı, keyifle üretildiği, keyifle oynandığı belli, keyifle izlendiği kesin:))

Kuklaları yaratan candan seda balaban ve diğer bütün ekibi kutlarım..

10 Ekim 2010 Pazar

Vahşet Tanrısı


Vahşet Tanrısı; devlet tiyatrolarının bir oyunu.
konusu ise şöyle: Çocukları kavga etmiş olan iki aile “medeni bir uzlaşmaya varmak” istemektedir. “Kibarca” konuşmaya başlarlar aralarında. Ama sonunda kıyamet kopar. Çünkü hayatları farklı mutsuzluk biçimlerinden oluşan bu dostlarımız şu gerçeği bilmiyorlardır: İnsan aşkı ve evliliği hayalleriyle –yeteneğiyle- yaratır ve karakteriyle mahveder.
Karakter kaderdir!
Ve çocuklar evden çıkıp “hayata karışırlar”.

Zerrin Tekindoru Aşk-ı memnu'da tanımıştım.Daha doğrusu göze batmaya orda başlamıştı sanki.Ama burda bir harikaydı.BEn sadece onun performansını seyretmek için bile tekrar tekrar seyredebilirim.

'spoiler'

Zerrin Tekindor'u gercekten kusarken görsem o kadar inanabilirdim'işte böle güzel bir oyun..

5 Ekim 2010 Salı

Diyalog 1


Herkesin bildiği gibi 14 Eylül-3 Ekim arası sahaf festivali vardı.

Ve ben öyle diyaloglarla karşılastım ki bunları artık bir deftere dökmeye karar verdim.

buraya da sık sık yazacağımı düşünmekteyim:)

beni böyle bir bölüm açmaya iten son nokta ise şöyle başlamakta..

Kitapçı arkadaşlarımızdan birine penguen yayınları hamlet varmı diye soran bir genç karşılığında evet var deyip penguen dergileri göstererek seç kızım deyivermiştir.

ben şaşırmakla birlikte gülme krizinin tavanına vurmuş vaziyette olay yerinden ayrıldım..

tabi buna "ağlanacak halimize gülüyoruz" demek daha doğru olur..

ne yazık ki artık herkes kitapçı olmaya başladı.buna bir dur demek gerek..