10 Aralık 2010 Cuma
Bin Muhteşem Güneş / Halit Hüseyni (Khaled Hosseini)
1960'ların ortasından başlayıp 2003'e kadar gelen hikayede, Meryem ve Leyla'nın hüzünlü, iç burkan ve son derece gerçek, yıllar içinde kesişip bütünleşen hayatlarını, Han, Sovyetler, Mücahitler, Taliban ve Karzai sürecindeki siyasi fonda okuyorsunuz. Dili çok sade ve mesaj kaygısından uzak olan kitap, bana biraz Persopolis isimli çizgi filmi hatırlattı. Sonuçta ülkelerin yaşadığı siyasi süreç birbirine yakın olunca, bireylerin etkilenme şekilleri de pek farklı olmuyor.
Kitaptaki kurgu o kadar güzel ki, olaylar hiç beklemediğiniz noktada kesişiyor, karamsarlaşıyor veya içine güneş doğuyor. Bundan sonra daha ne olabilir dediğim sayfadan sonra, daha 200 sayfa falan vardı ve şimdi sorsanız 1 satırı bile çıkartamam.
Aşk, ihanet, dostluk, hasret, hayal kırıklığı, umut kısaca insana dair herşeyi bu kitapta bulacağınızı garanti ediyorum. Yazım da, çeviri de çok başarılı. Pişman olmayacaksınız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder